7 Mayıs 2016 Cumartesi

SARI ENTARİLİ YILAN

Hataların telafisi yok, dil sessizliğin eyleminde, tüm uzuvlar küskün akla, gözler siyah perde çekmiş güneşli günde üzerine, terden beyaz lekeler oluşmuş irisinde. Ahhlar; vahlar ile dövüşüyor, kirpi güruhu akın akın gönüle yerleşerek nüfus patlaması yaşıyor. Dikenler batıyor cana; mazi can çekişiyor, hapşırık pişmanlığın iri gövdesini kaldıramamaktan feryat figan ağlıyor. Siyah çarşaflı, kısa boylu, ince belli, bakteri kafallı kıllar ise pusuya yatmış. Aklın, ruha çektirdiklerinin bedelini bir bir not tutuyor Arap alfabesi ile. Zaman motoru ile anlaşmaya varmak istiyor akıl; Nuh deyip peygamber demiyor zaman. Benzin ücretinde indirim istiyor akıl, zaman ona yüksek alevli cehennem kazanını işaret ediyor. Biçareliklerini gören dil; ilerledikleri yolun izini kaybettiğinden önce canhıraş yakarmalar ile zamana secde oluyor, sonra yüzeyindeki pütürtüler ile ip örüp aklı kendi ucuna bağlayarak infaz ediyor. İnfazı gören bulut; tüm gezegenlere sitem edip ağlamaya başlıyor. Dolu tanesi iriliğindeki gözyaşları dilin İnfazına tanık olan bir farenin kuyruğuna sertçe düşer, fare ciyaklayarak haşin sıçrayışı ile dilin üzerine sıçrar, dili 3 lokmada löppp diye mideye indirir. Bulut ağlamayı keser, yeryüzüne şimşek seslenir ve tüm yılanlar başını toprak altından çıkartıp tıslamadan dili yutan fareye saldırır. Yılanlar; uzun vücutları ile etrafa çit ördüklerinden fare kaçacak delik bulamaz, olduğu yerde titreyerek korku salyalarını akıtır ağız kenarlarından. Yılanlar birbirine tebessüm ederek bakar, bunu gören fare ise tiz sesi ile merhamet dileyebileceğini sanır. Fare tam yılanlara yakararak kurtulacağını düşünürken sarı entarili, kırmızı benekli yılan fareye :"Seni aramızda parçalayarak yersek kanın toprağa dökülür ve türün çoğalır. Seni diğer arkadaşlarıma bırakmadan ben yiyeceğim ve ömür boyu asitlerimin arasında kalarak eriyeceksin!" der ve çuval gibi genişleyen ağzını açarak fareyi bir kerede yutar. Fareyi yutan sarı entarili yılan yediğini sindirmek için bir müddet karın üzeri uzanır ve birden iri gövdesi eriyerek kuş haline bürünür. Bir kanadı başında, bir kanadı da midesinde çıkan sarı entarili yılan uçarak cehennemin kapısına Zebani olur ve kapıda gördüğü her günahkarın kalbinden tutup onu ateşe midesindeki kanadıyla fırlatır.
YAZAN :EMİNE ALTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder