7 Mayıs 2016 Cumartesi

BAYIM

Bayım oradan bir defter uzatır mısınız? Yaşı da sıfirlayip tüm naifliği kundağa sarar mısınız? Kullanılmamış bir kursun kalem ile hayatın tüm alfabelerini şapkaları ile yazar mısınız? Yazdiniz mi bayım?
Altına da rica etsem koca bir şeref ağacı çizip güneşin boynuna takar mısınız? Sanırım bayım gece, ruhumuz karanlik ile fazla sevistiginden sahtekarlığa gebe kaldık. Sadece ruhlar mi gebe kaldı dersiniz bayım dokunduğumuz her nesne şimdi sahtekarligimiza ve riyakarlığımıza gebe!
Ahh bayım garip sesler duyuyor gibiyim, solunum tünelimin hemen öte ucunda. Bir hışırtı evet evet işte hışırtı ile zırıltının sesi bu. Sessiz olun bayım ufak ufak nefes alın; hissettirmeyin burada onları dikizlediğimizi.
Ne yapıyorsunuz bayım büyük adım atılır mi daracık tünelde görmüyor musunuz koca gölgenizi? Çömelin bayım, duvarları doğum sancısı tutmuş; gölgenizi görürlerse sadakatlik cenini düşürecek. Sessizce göğsünüzdeki mendili çıkartır mısınız bayım ağzımızdaki yalan nemini kurutabilmem için.

YAZAN : EMİNE ALTAŞ

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder